George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Sean Roberts, Türkiye’nin Orta Asya’da çok kilit bir role sahip olduğunu söyledi.
“Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler” temasıyla geçen hafta İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum 2023’e katılmak için İstanbul’a gelen Roberts, Türkiye’nin Orta Asya politikasını ve bölge için önemini AA muhabirine değerlendirdi.
Roberts, “Bence Türkiye’nin Orta Asya’da oynaması gereken çok önemli bir rol var.” dedi.
“Türkiye, Orta Asya ile Avrupa ve Batı’nın geri kalanı arasında bir tür köprü rolü oynayabilir”
Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra bölgede bir uyanış yaşandığını aktaran Roberts, “Orta Asya’da Türk kökenlerini yeniden keşfetmeye yönelik bir hareket giderek artıyor. Bence Türkiye bu konuda çok önemli bir rol oynayabilir.” ifadelerini kullandı.
Roberts, Orta Asya’nın Rusya ve Çin’in politikaları arasında sıkışan bir bölge olduğunu ve bölge ülkelerinin söz konusu 2 büyük gücün politikalarına dair şüpheleri arttığı için yeni ortak arayışında olduğunu belirtti.
ABD ve Avrupa’nın Orta Asya ülkeleriyle arasındaki ilişkinin gelişmesi noktasında dezavantajlı olduğu yorumunu yapan Roberts, “Orta Asya’dan çok uzaktalar ve bölgeye Türkiye kadar ilgi duymuyorlar. Bence Türkiye, Orta Asya ile Avrupa ve Batı’nın geri kalanı arasında bir tür köprü rolü oynayabilir.” diye konuştu.
Roberts, bölge ülkelerinin Rusya’nın politikalarına ilişkin endişeleri konusunda, Kazakistan’ın birkaç yıl önce Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçeceğini açıkladıktan sonra Rusya’nın tepkisi sebebiyle bunu ertelemesini örnek gösterdi.
Bölgenin kültürel nüfuz açısından Rusya ile Türkiye arasında bir rekabet alanı olabileceği değerlendirmesinde bulunan Roberts, Türkiye’nin bir noktaya kadar Rusya’nın bölgedeki çıkarları için tehdit oluşturabileceğini, fakat bunun 2 ülke arasında çatışmaya yol açabilecek seviyeye yükselmeyeceğini düşündüğünü ifade etti.
Roberts, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Avrupa Birliği entegrasyon sürecine benzer bir serüvene sahip olup olamayacağı konusunda şunları kaydetti:
“Bence bu mümkün, ama bunun hızlı bir şekilde gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bunu görebileceğimizi zannetmiyorum. Ancak buna yönelik hareketler görebiliriz. Orta Asya’daki ilk adımın, geçen yıl Kırgızistan’da, Orta Asya’daki tüm devletler arasında kendi bölgesel örgütlenmelerini tartışmak üzere toplantılar başlatmaları olduğunu düşünüyorum. Bence bölgesel bir örgüt aracılığıyla tek bir sesle konuşabilmeleri gerçekten önemli olacaktır. Ama bunun ötesinde, eğer bunu yapabilirlerse, tüm Türk dünyasının temas kurmasının bölgenin gelişimi için çok iyi olacağını düşünüyorum. Bu, jeopolitiğin iki devi olan Çin ve Rusya arasında sıkışmış olan bu çok zor bölgenin bağımsızlığını ortaya koyma kabiliyetini arttıracaktır.”
Çin’in Filistin’e desteği
Araştırmalarının büyük bir kısmı Orta Asya ve Çin üzerine olan Roberts, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları çerçevesinde Çin’in Filistin’e verdiği desteği de değerlendirdi.
Roberts, “İsrail örneğinde bir bütün olarak Filistinlilere, Çin örneğinde Uygur halkına karşı terör gibi gerekçelerin kullanıldığını görüyoruz. Dolayısıyla iki durum arasında çok açık paralellikler var.” dedi.
Filistin’in yanında duran Çin’in desteğinin küresel meydan okuma süreciyle doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Roberts, bunun bir jeopolitik hamle olduğunu ve böylece Çin’in İsrail’in yanında duran ABD ve Avrupa’ya karşı kendisini ahlaki açıdan üstün şekilde konumlandırarak Müslümanların dikkatini çekmeye çalıştığını öne sürdü.