Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Afet Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin kurucusu, Geomatik Mühendisliği’nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, radar uydu verilerini ve geliştirdikleri deprem tehlike yazılımını kullanarak bölgede inceleme yaptı.
Prof. Dr. Kutoğlu, depremlerin aynı hat üzerinde gerçekleştiğini, ancak bu hattın mevcut fay haritalarında bulunmadığını belirterek, “Bu yeni bir hat, mevcut fay haritalarında gözükmüyor. Fay 30 ile 40 kilometre üzerinde bir uzunluğa sahip. Bunun da 6.5’ten büyük 7’ye varan bir deprem üretme potansiyeli söz konusu” dedi.
Prof. Dr. Kutoğlu, bölgedeki hareketliliğe dikkat çekerek, “6 Şubat depreminden sonra bölgede ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Dolayısıyla bu depremlerde enerjilerini başka faylara aktarmış olmaları da söz konusu. Bu anlamda tarihsel depremlere baktığımızda bunlardan bir gerginlik haritası çıkarttığımızda en gergin fayların ve büyük deprem oluşturmaya en yakın fayların, Çardak fayından kuzeye doğru, Malatya üzerinden geçen fay olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Kutoğlu, Orta ve Doğu Anadolu’da 4 noktaya dikkat çekerek, “Adana’da 1164 yılında deprem meydana gelen bir fay var. Bu fayda 1164 yılından beri enerji birikiyor. Dolayısıyla gerginliğin üst düzeyde olduğunu görüyoruz. Kuzeye çıktığımızda, Erzurum’da 1268 yılında meydana gelmiş 6.6 büyüklüğünde bir deprem var. Bu fay hattının da bölgede en gergin faylardan biri olduğunu görüyoruz. Yedisu Fayı olarak bilinen fayın da 1800’lü yıllardaki deprem dolayısıyla diğer faylara göre daha gergin olduğunu biliyoruz. Amasya-Çorum üzerinden geçen bir fay hattı var. Burada da geçen ay 4.3 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Burada 1598 yılında 6.6 büyüklüğünde bir deprem olduğunu görüyoruz. Yine haritada gerginliğin Çorum’dan ziyade Amasya tarafında daha fazla olduğunu görüyoruz. Amasya tarafı daha gergin ve 1598 yılından beri bir deprem üretmemiş. Bölge itibarıyla baktığımızda Erzurum-Erzincan, Adana, Malatya ve Amasya-Çorum tarafları diğer bölgelere göre yakın tehlike altında gözüküyor” dedi.
Deprem riski nedir?
Deprem riski, bir bölgede depremin meydana gelme olasılığı ve bu depremin neden olabileceği hasar büyüklüğünün bir ölçüsüdür. Deprem riski, depremin büyüklüğü, derinliği, fay hattının yeri ve özellikleri, bölgenin topografyası ve nüfus yoğunluğu gibi faktörlerden etkilenir.
Deprem riskini azaltmak için neler yapılabilir?
Deprem riskini azaltmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
Depremlere dayanıklı binalar inşa etmek
Deprem uyarı sistemleri kurmak
Afet planları yapmak
Afetlere hazırlıklı olmak
Deprem uyarı sistemleri nasıl çalışır?
Deprem uyarı sistemleri, depremin meydana geldiği anda veya hemen öncesinde uyarı sinyalleri göndererek insanların kendilerini korumasını sağlar. Deprem uyarı sistemleri, sensörler, veri toplama ve işleme merkezleri, ve uyarı sinyallerini gönderen cihazlardan oluşur.
Afet planları nelerdir?
Afet planları, bir afet meydana geldiğinde insanların ne yapması gerektiği konusunda yol gösteren belgelerdir. Afet planları, afet öncesi, afet anı ve afet sonrası olmak üzere üç aşamayı kapsar.
Afetlere hazırlıklı olmak ne demektir?
Afetlere hazırlıklı olmak, bir afet meydana geldiğinde insanların kendilerini ve sevdiklerini koruyabilmek için gerekli önlemleri almak demektir. Afetlere hazırlıklı olmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
Afet çantası hazırlamak
Afet anında yapılacakları öğrenmek
Afetlere karşı farkındalığı artırmak